Archive | Nisan 2012

Zerdeçallı semiz otu salatası

Bu tarif,çok sevdiğim Fatma Hocama ait.Bugün onun davetlisiydim ve her zamanki gibi kendine has ama lezzetine doyum olmayan bir tarifinden daha tattım.Sizinlede paylaşmak istiyorum.Zerdeçal bu salataya çok yakışmıştı.

Malzemeler

  • 6 adet orta boy  patates
  • 1 demet semizotu
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağı
  • 2 diş sarımsak
  • yoğurt
  • 1 çay kaşığı zerdeçal
  • tuz

yapılışı

  • soyulmuş patatesleri doğrayın ve tuzunu eklediğiniz suda haşlayın
  • semiz otunuda doğrayın ve diğer malzemelerle birlikte karıştırın,servise hazır.

Ev yapımı çokokrem tarifi

Ailecek çokokrem hastasıyız:) ama dışardan aldığımız katkılı çokokremleri yerken  içimiz hiç rahat değildi.Hep kendim evde yapmak istedim.Ne kadar tarif aradıysam çiğ yumurta ile yapıldığından hep vazgeçmiştim ama dayanamayıp kafama göre tarifle denedim.Elime ne geçtiyse tencereye boşalttığım için ne koyduğumu nasıl yaptığımı unuttum tabi:) ama arkamı döndüğümde tezgahın üzerindeki dağınıklığı görünce neler koyduğum belli oldu:)

Tek farkı,görüntüdede belli olduğu gibi fındıkları toz haline getiremeyişim oldu.Havanla öğütmek zorunda kaldım.ama sizin imkanlarınız daha çok tabi.isterseniz fındık tozu alın veya robotta iyice yağını çıkarana kadar çekin.

Malzemeler

  • 2 yumurta sarısı
  • 1 su bardağı şeker
  • 1 su bardağı süt
  • 5 çorba kaşığı nişasta
  • 1 paket vanilya
  • 50 gr tereyağı
  • 2 tepeleme çorba kaşığı kakao
  • 1 su bardağına yakın öğütülmüş fındık
  • (Biraz daha çokokrem tadı vermek isterseniz,muhallebi sıcakken içine 100 gr.bitter çikolata ekleyebilirsiniz)

Yapılışı

  • önce yumurta sarıları, süt,şeker ve vanilyayı köpük olana kadar çırpın.
  • kakao ve nişastayı ekleyip tekrar çırpın
  • yağını da ekleyip ocağa alın
  • muhallebi kıvamına gelene kadar kısık ateşte pişirin
  • topak topak oluyor endişelenmeyin ve dibi çabuk tutuyor çok hızlı karıştırmalısınız
  • ocaktan alın ve mikserle iyice pürüzsüz olana kadar çırpın
  • fındığını ekleyip tekrar çırpın
  • kavonoza koyup dolapta bekletin
Ocaktan indirince  muhallebi gibi mi oldu acaba diye korktum çırptıktan sonra fındığını katmadan tadına baktım muhallebiyle alakası yoktu fındığınıda katınca tam oldu
Bu tariften bir büyük nutella kavonozu kadar çıktı.

patatesli içli köfte

Aslinda bu tarifi denemekte çok kararsızdım.eşimin damak zevkine pek uymuyor bu tür şeyler.her zamanki gibi tarifte bir çok değişiklik yaparak sonunda denemeye cesaret ettim ve sonuçtan çocuklarımda dahil çok memnun kalındı 🙂

malzemeler

  • 1 su bardağı ince (köftelik) bulgur
  • 1 su bardağı irmik
  • 1 çorba kaşığı salça
  • 1 adet yumurta
  • un (kıvama göre artırıp eksiltebilirsiniz)
  • su
  • tuz

iç malzemesi

  • 3 adet orta boy patates
  • 1 adet orta boy soğan
  • yarım çay bardağı zeytinyağı
  • bir çay kaşığı (silme) karabiber
  • bir çay kaşığı toz kırmızı biber veya pul biber
  • tuz

sosu için

  • yarım çay bardağı zeytinyağı
  • iki çorba kaşığı salça
  • bir çay kaşığı karabiber
  • bir tatlı kaşığı şeker

yapılışı

  • bulguru ve irmiği karıştırın,tuzunu ekleyip sıcak suyla (su  üzerine çıkacak kadar) ıslatın.suyunu ekledikten sonra hemen karıştırınki ıslanmayan yeri kalmasın
  • ağzını hava almayacak şekilde kapatın ve 15 dk dinlenmeye bırakın
  • patatesleri haşlayın rendeleyin
  • soğanı yağda kavurun
  • soğan kavrulduktan sonra rendelenmiş patatesleri ekleyin
  • baharatlarınıda ekleyip patateside iki dakika kavurun (iç hazır durumda)
  • ıslanan bulgura yumurta,salça ve un ekleyip yoğurun ve sert bir hamur elde edin
  • cevizden biraz büyük parçalar alıp elinizin içinde açın patatesi koyun ve kapatın(yuvarlak poğaça yapar gibi)
  • ince açmanız gerekiyor,bulgur kalın olursa çok lezzetli olmuyor.
  • bir litre suyu kaynatın ve su kaynadıktan sonra tuzunu ekleyin
  • köfteleri suya bırakın (hepsini birden değil beş tane)
  • yaklaşık on dakikada oluyor daha fazla kalırsa parçalanabilir
  • köftelerin üzeri hafif tüylenmeye başlayınca pişmiştir

sosun hazırlanışı

  • yağı tavaya koyun(sakın tereyağıyla denemeyin donuyor çünkü)
  • salçayı hafif kavurun yarım çay bardağı su ekleyin
  • şekeri ve biberinide attıktan sonra kısın ateşte beş dakika kaynatın

not:fotoda görüldüğü gibi ben iki şekilde sosladım isterseniz sarımsaklı yoğurt  döküp öyle sosunu dökün ister sadece sosla.ben yoğurtlu sevdim eşim  soslu.ama sakın benim yaptığım gibi sıcak köftenin üzerine yoğurt dökmeyin 🙂

Ev yapımı dürüm tarifi

Evdeki yaptığınız döner eğer dışarıda yediklerinizin tadını tutmuyorsa,mutlaka kuyrukyağı ile deneyin dışarıdakilerden farkı olmuyor

malzemeler

  • 1 kg dana filet
  • 100 gr kuyruk yağı
  • 4 yemek kaşığı zeytinyağı
  • tuz
                                                              Yapılışı
  • etinizi bir gece buzlukta bekletin
  • çıkardıktan sonra buzluyken ince dilimler halinde doğrayın(doğramasının kolaylaşması için arada bir suya tutun)
  • doğranmış etleri yıkadıktan sonra yarım saat süzgeçte suyunun süzülmesini bekleyin
  • tavaya kuyruk yağını koyun eritin zeytinyağınıda ekledikten sonra etleri teker teker boş yer kalmayacak şekilde dizin.
  • ocağın kısık olması gerekiyor.bu sürede sulanacak ve sulandıktan sonra tuzunu ekleyin(tuzunu önce koymayın ki et sertleşmesin)
  • etleri ters çevirin yada bir kaşık yardımıyla parçalamadan karıştırın arka tarafıda pişsin
  • etin hepsini birden tavaya koyarsanız birbirine yapışıyor o yüzden ben tek tek kızartıyorum
  • hazırladıktan sonra istediğiniz sebzelerle lavaşla servis edin.
  •  Kıvırcık,maydonoz,kornişon tuşu, soğan,domates ve kızarmış patates ile servis edilebilir.
                                                           Lavaşın tarifi
  • 3 su bardağı un
  • alabildiği kadar ılık su
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • lavaşın yumuşak olması için,hamurunuzun kulak memesi kıvamından daha yumuşak olması gerekiyor
  • yumruk kadar parçalar koparıp incecik açın ve teflon tavada pişirin
not:döneri baharatsız sevdiğimiz için ben koymuyorum.baharat etin tadını alıyor.baharatlısınıda merak etmiyor  değilim.en kısa zamanda onuda deneyeceğim


KATMER POĞAÇA

MALZEMELER

  • 1 su bardağı yoğurt veya süt
  • bir su bardağına yakın zeytinyağı
  • bir tatlı kaşığı tuz
  • iki çorba kaşığı şeker(birisi mayayı eritmek için)
  • iki adet yumurta
  • 150 gr tereyağı(oda sıcaklığında)
  • alabildiği kadar un(kulak memesi kıvanımda)
  • bir paket dr.oetker toz maya
  • iç malzemesi arzuya göre hazırlanabilir(patates,peynir veya kavrulmuş kıyma)gibi

YAPILIŞI

  • mayayı yarım çay bardağı ılık su ve bir çorba kaşığı şeker ile  eritin kabarıncaya kadar 5 dakika bekleyin(toz mayaların üzerinde suda eritmeden yazıyor ama suda eritince hamur çok daha güzel mayalanıyor)
  • diğer tarafta oda ısısında beklemiş yoğurt veya sütü,yağı,yumurtaları tuzu şekeri bir kapta birleştirin
  • mayayı ekleyin azar azar ununuda ilave edin.kulak memesi kıvamında bir hamur elde edin.
  • hamuru beş dakika beklemeye bırakın.
  • hamur dinlendikten sonra 8 adet eşit parçaya bölün üzerinin kurumaması için hafif nemli bir bez ile örtün.
  • her bir parçayı servis tabağı büyüklüğünde mantı hamuru kalınlığında açın
  • açtığınız her parçaya tereyağından,bıçak yardımı ile çok ince olmayacak tabaka halinde sürün
  • dört parçaya aynı işlemi uygulayın,en üsttekine yağ sürmeyin
  • üst üste dizilmiş hamurları çok bastırmadan bir defa alt üst ederek tekrar açın,çok ince olmayacak kadar büyütün
  • sigara böreği keser gibi  12 eşit parçaya bölün ve iç mazemesini koyduktan sonra sigara böreği gibi sarın
  • aynı işlemi diğer dört parça içinde uygulayın
  • yağlanmış tepsiye koyun üzerine yumurta sarısı sürdükten sonra yarım saat mayalanmasını bekleyin
  • 20 derece fırında üzeri kızarana kadar pişirin
Not:Ben yarım saat bekleyemiyorum.fırını en en üst seviyede iyice ısıtıyorum tepsiyi fırına sürüp fırını kapatıyorum.Beş dakika sonra fırının düğmesini tekrar açıyorum.Aslında bu poğaça sekiz parça üst  üste koyulup açılıyor ama o zaman katları birleştiği için ben böyle yapıyorum.yapımı zor zahmetli gibi gelebilir ama çok kolay ve hemen bitiyor.sıcak tüketilmesi gerekiyor kat kat ve enfes bir tat oluyor.

Fırın Poşetinde Orman Kebabı

FIRINDA ORMAN KEBABI

orman kebabı,fırın yemekleri,fırın poşeti yemekleri,etli kebap,bezelye yemeği,sebze yemeği,et yemekleri

Malzemeler

  • 1 kilo bezelye
  • 2 orta boy patates
  • 3 büyük boy havuç
  • 500 gr kuşbaşı et
  • 2 adet domates
  • 2  adet biber
  • 3 diş sarımsak
  • iki tatlı kaşığı kekik
  • iki yemek kaşığı domates salçası
  • bir çay bardağı sıvıyağ veya zeytinyağı
  • tuz
  • bir bardak su
  • bir adet fırın poşeti

orman kebabının yapılışı:

  • bezelyeyi,soyulmuş ve doğranmış patatesleri,soyulmuş doğranmış havuçları bir kapta birleştirin.etide küçük bir şekilde kuş başı doğrayın
  • domatesleri ve biberleride doğrayın hepsini karıştırın
  • ayrı bir kapta salça,yağ,kekik ve çok minik doğranmış sarımsakları karıştırın
  • tuzunuda ekleyin
  • sosu sebzelerin olduğu kaba dökün ve sos bütün sebzelere  karışacak kadar harmanlayın
  • fırın poşetine doldurun ve poşetin  kenarından bir su bardağı su ekleyin
  • poşetin ağzını bağladıktan sonra fırın tepsisine yatay bir şekilde koyun ve düzleyin
  • üstünden kürdanla altı tane delik açın
  • 200 derece fırında pişirin
  • bir saat sonra poşetin kenarından yırtın etin piştiğini kontrol edin.eğer et pişmişse sebzeler pişmiş demektir.pişmemişse bir süre daha devam edin.

Bu yemeğin lezzetinin sırrı;suyunun hepsini içine çekiyor ve sosun tamamını yemeğe geçiyor.afiyet olsun 🙂

Alt ıslatma sorunu

Gece tuvalete kaldırmak sıklıkla buşvurulan bir yöntem olmasına karşın, yararı çok azdır. Aksine mesane daha sık idrar yapmaya alışacağı için sorun daha da ağırlaşır. Bu konuda ilk yapılması gereken; bir çocuk doktoruna gidip böbrek fonksiyonlarıyla ilgili bir problemin olup olmadığını kontrol etmektir. İkinci adım olarak; çocuğunuzun sizin algılamadığınız başka bir sorunu var mı ona bakın. Eğer önemli bir ailevi problem varsa bu da neden olabilir. Özellikle erkek çocuklar babayla bir problem yaşarsa bu sorun gündeme gelir. Sorun yoksa; gece mutlaka yatmadan tuvalete gitmesini, akşam yatma saatine doğru meyve suyu içmemesini, eğer bu sorunla karşılaşırsa odasına temiz çamaşır koyacağınızı ve ıslanan çamaşırları kirli sepetine atmasını kimseye söylemeyeceğinizi anlatın. Daha sonra mesane kapasitesini artırmak için gün boyu bol sıvı almasını sağlayın ve dayanabileceği noktaya kadar tuvalete gitmemesini söyleyin. Bütün bunlardan sonra bir tiyatro oynamanız gerekecek. Ailede tuvalet ve çiş kelimelerini unutacaksınız! Eğer altını ıslatmışsa çarşaflarını o farkına varmadan değiştirin. Kesinlikle bu konuda bir memnuniyetsizlik hissettirmeyin. Tabii bu ailenin tüm fertleri için geçerli! Çocuğun odasının ayrılması ve tek yatması da sorunun çözümüne yardımcı olur. Ayrıca başarılı olacağı sportif faaliyetlere yönlendirerek kendine güven duymasını sağlayın. Süre tanıyın ve çocuğunuzu her yönden destekleyin.

 


Yalan söyleyen çocuk

Tabii ki çocuğunuzun, asla yalan söylemeyeceği konusunda emin olamazsınız. Ancak, yalan söylediği an ona karşı vereceğiniz cevap, asıl önemli olan noktadır. İşte çocuğunuz size yalan söylediğinde, ne gibi bir yol izlemeniz gerektiğiyle ilgili öneriler…

Öfkelenmeyin
Onun ilk yalanını yakaladığınızda çok şaşırmış ve hayal kırıklığına uğramış gibi davranın. Dehşete düşmüş gibi davranmak yerine, onun neden yalan söylediğini hakkında nazikçe bir konuşma yapın. Uzmanlara göre bu davranışınız, sizin ondan doğru söylemesini beklediğinizi anlatır ve bir daha yalan söylememesini sağlayabilir. Eğer onun yalanlara devam ettiğini ve ufak tefek uydurmalarda bulunduğunu fark ederseniz, tavsiye vermeye devam edin.

Sorunlu davranışlarını ‘’ davranışından ayırın
İlk önce yanlış davranışı ve bunun sonuçlarını bulun. Örneğin çocuğunuz durup dururken sandalye kırdı ve bu konuda yayan söylüyor. İlk önce sandalyeyi niçin kırdığını anlamaya çalışın. Sonra yalan söyleme davranışına dönün.

Çocuğunuz okula bir nedenden dolayı gitmek istemiyorsa ve hatta hasta olduğunu bahane ediyorsa, onunla konuşun. Ona “Ya herkes hasta olmadığını ve yalan söylediğini anlarsa?” Ya bir gün gerçekten hasta olursan? Öğretmenin sana inanır mı?” gibi sorular sorun. 4′üncü ve 5′inci sınıf öğrencisi çocuklar, bütün bunların kendi yararına olduğunu düşünebilmeli ve kendi nedenlerini bir kenara yazmalıdırlar.

Tekrar sert olmaya başlamayın
Büyük ve sıklıkla söylenen yalanların daha ciddi karşılıkları olmalıdır. Ancak çocuğunuz yalan söyledikçe, ona daha sert cezalar vermeyin. Daha sert cezalar verdiğinizde yalan söylemesinin azaldığını görebilirsiniz, fakat bu kesinlikle yanlış bir yoldur. Daha ağır cezalandırmak yerine, problemin üzerine gidin.

Çocuğun neden ödevini yapmadığını ve bu konuda neden yalan söylediğini anlamaya çalışın. Onunla tartışın ve konuyu kendi açısından görebilmesine yardım edin. Ancak, yalan söylemenin yanlış olduğu konusunda asla ödün vermeyin. Çocuğu yalan kapanına kıstırmaya çalışmayın: Onun kendinden küçük kardeşine vurduğunu gördüğünüzde “Kardeşine vurdun mu ?” diye sormayın. Cevabı muhtemelen yalan olacaktır.

İlk önce kendiniz doğruları söyleyen biri olun
Çocuğunuz arkadaşları ile dışarı çıkmak için beyaz yalanlar uydurabilir. Böyle durumlarda ona gerçeği söylediği takdirde izin verebileceğinizi, yalan söylemesine gerek olmadığını anlatın. Aileler kendileri hata yaptıklarında da bunlara mazeret bulmamalıdır. Bunun yerine yalan söylemenin, hatalarla baş etmek için tek yol olmadığını anlatmaya çalışmalılar.

Uzmanlara göre 7-10 yaş grubu çocuklara sahip olan aileler, okul çağı dönemini onlara “güven aşılayabilmek için kullanabilirler. En iyi çocuklar bile bazen gerçeği abartabilir. Ancak şunu unutmayın ki, eğer çocuğun bir sorunu olduğunda, sizinle konuşabileceğini hissederse, yalan söylemeye ihtiyaç duymaz.

Çay ağacı yağı

 Çay ağacı kremini yaklaşık sekiz aydır kullanıyorum ve bu süreçte cocuklarıma hiç antibiyotik kullanmak zorunda kalmadım.Solunum yollarını rahatlatmakla kalmıyor aynı zamanda tedavi ediyor.Kokusu aynı viks gibi.Evde artık elimizden düşmez oldu.Yaralara,sivilcelere,morarıklara çok iyi geliyor.
Oğlum hastalandığında geceleri öksürmekten uyuyamıyor.Deneme yanılma yöntemiyle evde doğal tedaviler uygulamaya çalıstım.Sonunda bir tedavi yöntemi geliştirdim ve artık hem geceleri rahat uyuyor hemde kısa zamanda iyileşiyor.Sadece çocuklar icin değil büyükler içinde çok faydalı oluyor.
     Gerekli malzemeler:Hiç kullanılmamış temiz yumuşak bir el havlusu
                                            Zeytinyağı
                                            Çay ağacı kremi
                                             Hiç kullanılmamış sabun
       Çay ağacı kreminden parmağımın ucu ile alıp oğlumun göğsüne ve boğazına masaj yaparak sürüyorum hemen arkasından zeytinyağınıda aynı şekilde uyguluyorum.Diğer tarafta sabunu havluya yoğun bir şekilde sürüyorum hemen arkasından ütü ile havluyu sıcak olana kadar ısıtıp soğumadan oğlumun göğsüne kapatıyorum.Limonlu bal takviyeleri ile rahat bir gece geçiriyor çok şükür.Gerekirse gece aynı işlemi tekrarlıyorum.
       Ertesi gün balgamı rahatlıkla atıyor.İyileşene kadar böyle devam ediyorum.Çay ağacını keşvetmeden önce bu işlemi viksle yapıyordum.Ama artık kullanmıyorum.Böyle durumlarda vıks i gece yatarken ayaklarına uygulayabilirsiniz.Onunda faydası oluyor.
       Aşağıya çay ağacı yağının faydalarını koydum sizin için. (Goldensun.com) dan temin edebilirsiniz.
Çay Ağacı Özlü Yağlı Krem 100ml
Çay Ağacı Yağının Yararları:
Ağız ülserine,yorgunluğa,hemoroide,solunum enfeksiyonlarına yararlıdır.
Faydaları:
Mantar şikayetlerini tedavi edebilir.
Antiseptiktir,cildi tahriş etmez.
Ağız yoluyla kullanılmaz.
Kullanıldığı Yerler:
Cilt enfeksiyonlarında
Saç dökülmesine neden olan bakterileri öldürür.
Akne ve sivilcelerde
Ayakta oluşan mantar problemlerinde,diğer mantar ve bit hastalıklarında.
Kullanımı :Cilde masaj yapılarak kullanılır.

Kan grubu diyeti


Doğumdan sonra kalan kilolarımdan şikayet ederken bir arkadaşımın (rehnuma.org) tavsiyesiyle başladım bu diyete.Yaklaşık bir yıl içinde 10 kilo verdim.Aşağıdaki tablo aslında sadece bir diyet değil yaşam tarzıdır.

M.Ö. 10000-15000 yılları arasında, Himalaya bölgesinde ortaya çıkan B Grubu kan, Pakistan ve Hindistan’da doğmuştur. Doğu Afrika’dan Himalayalar’a göç edenlerin iklim değişikliğine bağlı olarak B grubu kan taşıdıkları düşünülmektedir. B grubuna dahil olan kişiler çoğunlukla Japonya’dan Moğolistan’a, Çin ve Hindistan’dan Ural Dağları’na kadar olan geniş bir bölgede görülür. Batıya doğru gidildikçe, B grubu kan yapısına sahip olanların sayısı azalır. Avrupa’nın batısında ise kan grubu B olan kişilerin sayısı son derece azdır. En ağır hastalıklara karşı bile dirençli olan bu kan grubundakiler kalp hastalıkları ve kanseri diğer kan gruplarına oranla daha fazla yenmektedir.

B Grubu’nun özellikleri
Sindirim sistemi dayanıklıdır.
Beslenmede katı kuralcı değildir.
Sütlü besinlere ilgi duyabilir.
Strese karşı yaratıcılığını kullanır.
Formda kalabilmek için fiziksel ve zihinsel faaliyetler arasında denge kurması gerekir.

B Grubu’nun yemesi gerekenler:
Sütlü besinler
Dana ve hindi eti
Balık (İstakoz, karides, kalamar, midye gibi kabuklu deniz ürünleri hariç)
Zeytinyağı
Yeşil yapraklı sebzeler (4-5 öğün)
Patates, lahana ve mantar

B Grubu’nun yememesi gerekenler:

Mısır, buğday, mercimek, fındık ve susam
Kuzu ya da tavşan eti
Piliç ve tavuk eti
Susam yağı, ayçiçek yağı, mısırözü yağı
Zeytin


Sağlık riskleri:
Yorgunluk
Bağışıklık sistemi düzensizlikleri
Kan şekerinin düşmesi

Uygun sporlar:
Aerobik (45-60 dakika) haftada 3 kez
Bisiklet (45-60 dakika) haftada 3 kez
Yüzme (30-45 dakika) haftada 3 kez
Golf (60 dakika) haftada 2 kez
Hatha Yoga (45 dakika) haftada 2 kez

B Grubu için diyet örneği:
Kahvaltı:
Meyve kokteyli
2 dilim mısır ekmeği
2 dilim beyaz peynir
1 haşlanmış yumurta
Yeşil çay
Öğle:
Marul, salatalık, peynir,
zeytinyağı ve limonlu salata
1 muz
Ot çayı
İkindi:
1 dilim elmalı kek
Ot çayı
Akşam:
Kuzu pirzolası
Esmer pirinç pilavı
Haşlanmış sebze
Yoğurt
1 kadeh şarap

Öneriler:
Sütlü besinlere tepki gösteriyorsanız soya ürünlerini kullanın.
Bu beslenme planını aynen uyguluyorsanız vitamin ve mineral takviyesine ihtiyacınız yoktur.
Piliç etinde bulunan bazı maddeler bu kan grubundakilere zarar verebilir.

AB Grubu
A ve B gruplarının karışımından oluşan bu kan grubu çok ender olarak görülür. Doğu ve batıda farklı ulusların birbirine karışması sonucunda ortaya çıkmıştır. M.S. 900 yıllarından itibaren oluşan ve en yeni kan grubu olan AB grubuna dünyadaki insanların ancak yüzde 5’i dahildir. Bu gruptaki insanların bağışıklık sistemi çok güçlüdür. Ancak bazı kanser türlerine yakalanma riskleri vardır.

AB Grubu’nun özellikleri
A ile B’nin modern karışımıdır.
Çevresel değişikliklerden kaynaklanan beslenme özellikleri gösterir.
Sindirim sistemi çok duyarlıdır.
Bağışıklık sistemi çok güçlüdür.
Stresi yenmek için zihinsel faaliyetlerden yararlanabilir.
A ve B grubu için sakıncalı olan yiyecekler bu grup için de sakıncalıdır.

AB Grubu’nun yemesi gerekenler:
Domates
Deniz ürünleri
Süt ürünleri
Sebze
Koyun, tavşan ve hindi eti
Yoğurt
Yumurta 

AB Grubu’nun yememesi gerekenler:
Dana ve sığır eti (Et vücutta yağ olarak depolanır.)
Tavuk ve piliç eti
Sarımsak, biber, sirke
Hayvansal yağlar

Sağlık riskleri:
Yaşlılık ve çocuk hastalıkları
Alerjiler
Astım ve saman nezlesi
Bağışıklık sistemiyle ilgili sorunlar
Kan hastalıkları
Kalp ve damar hastalıkları
Diyabet
Enfeksiyon hastalıkları
Karaciğer hastalıkları
Cilt sorunları
Kadınların üreme organlarında sorunlar.

Uygun sporlar:
Hatha Yoga (30 dakika) haftada 3-5 kez
Golf (60 dakika) haftada 2-3 kez
Bisiklet (60 dakika) haftada 2-3 kez
Yüzme ( 30 dakika) haftada 3-4 kez
Dans (30-45 dakika) haftada 2-3 kez
Aerobik (30-45 dakika) haftada 2-3 kez

AB Grubu için diyet örneği:
Sabah: 

Limonlu su (Kalkar kalkmaz)
1 bardak greyfurt suyu
2 dilim mısır ekmeği
2 dilim beyaz peynir
Kahve
Öğle:
100 gram haşlanmış hindi göğüs eti
2 dilim kepek ekmeği
Salata
2 erik
Ot çayı
İkindi:
1 dilim peynirli kek
Ot çayı
Akşam:
Omlet
Çok az yağda pişmiş sebze
Karışık meyve salatası
Kafeinsiz kahve
İstenirse 1 kadeh kırmızı şarap

Öneriler:
Et yerken yanında mutlaka sebze yeyin.
Mide asidi az olduğundan azar azar ama sık sık yemek yiyin.
C vitamini takviyesi alın.
A Grubu
Asya ya da Ortadoğu’da M.Ö. 25 bin-15 bin yılları arasında ortaya çıkan A Grubu’nun ataları ilk vejetaryenlerdir. Yeni taş devri insanlarının yavaş yavaş toprağı işlemeye başlaması ve artık otlarla, bitkilerle beslenmesi yeni bir kan grubunun doğmasına yol açmıştır. Enfeksiyonlara karşı çok dirençli olan bu gruptaki insanların, kolera ve çiçek gibi hastalıkları atlattığı yapılan çalışmalarla kanıtlanmıştır.
Bugün Batı Avrupa’da en yaygın olan bu kan grubu en çok Akdeniz, Adriyatik ve Ege bölgelerinde yaşayanlarda görülür. Doğu Asya’da ise A Grubu’nun en yoğun olduğu ülke Japonya’dır.

A Grubu’nun özellikleri
Onlar ilk vejetaryenlerdir.
Sindirim sistemi duyarlıdır.
Bağışıklık sistemi dayanıklıdır.
Yerleşik beslenme ve çevre koşullarına kolayca uyum sağlar.
Stresi yenebilir.
Güçlü ve sağlıklı kalması için sebze ağırlıklı diyet uygulamalıdır.

A Grubu’nun yemesi gerekenler:
Soya proteinleri, tahıl ürünleri ve sebzeler
Balık ya da tavuk eti
Sebze (daha çok çiğ ya da buharda pişirilerek)
Brokoli, havuç, balkabağı, ıspanak, sarmısak
Erik, vişne gibi meyveler

A Grubu’nun yememesi gerekenler:

Kırmızı et (Bu gruptakiler et yedikleri zaman ağırlık hisseder, enerji kaybına uğrarlar. Ayrıca et yağ olarak vücutta depolanır.)
Sütlü besinler (metabolizmayı yavaşlatır)
Salam, sosis, kavurma.
Biber, domates, patates ve lahana
Tropikal meyveler
Mandalina, portakal gibi turunçgiller

Sağlık riskleri:
Bağışıklık sistemi
Kalp hastalıkları
Kanser
Diyabet
Sindirim sisteminden kaynaklanan vücut su toplaması

Uygun sporlar:
Tai Chi ( 30- 45 dakika) haftada 3-5 kez
Hatha Yoga (30 dakika) haftada 3-5 kez
Hızlı yürüme (30 dakika) haftada 2-3 kez
Yüzme (30 dakika) haftada 3-4 kez
Dans (30-45 dakika) haftada 2-3 kez
Aerobik (30-45 dakika) haftada 2-3 kez
Gerinme (15 dakika) haftada 3-5 kez

A Grubu için diyet örneği:
Sabah:
1 bardak limonlu su (kalkar kalkmaz)
1 küçük kase sütle karıştırılmış yulaf
1 bardak greyfurt suyu
Kahve veya ot çayı
Öğle:
Beyaz peynirli marul salatası (taze soğan, salatalık, beyaz peynir, limon ve taze nane, marul)
1 dilim ekmek
Elma
Ot çayı
İkindi:
2 dilim limonlu kek
2 erik
Yeşil çay ya da su
Akşam:
Lazanya/Brokoli/ Yoğurt
1 kadeh kırmızı şarap

Öneriler:
Mümkün olduğunca doğal besin alın.
B12 vitamini eksikliğine karşı tedbirli olun.
Dozunun yüksek olmaması koşuluyla C vitamini takviyesi alın. (250 miligramı aşmamalı.)
Orta yaşlılar günde 300-600 miligram kalsiyum takviyesi almalı. Bildiğiniz gibi vücut demir ihtiyacını kırmızı etten giderir. A grubunun diyetinde kırmızı et bulunmadığı için doktor kontrolünde demir takviyesi yapılmalıdır.

0 Grubu
Vahşi hayvanları avlayan ve onların etleriyle beslenen ilk insanların kan grubudur. Dolayısıyla bu kan grubunda olanların asla vazgeçemeyeceği yiyeceklerin başında kırmızı et gelir. A grubunun tersine bu kan grubunda olanlar kilo verebilmek için tahıllardan, taneli sebzelerden uzak durmalıdır.

0 Grubu’nun özellikleri
0 Grubu’nda olanlar ilk insanları simgeler.
Et yemeye bayılırlar
Sindirim sistemleri sağlamdır
Bağışıklık sistemleri fazla hareketlidir
Diyet yapmaya ve çevreye uymaya zor alışırlar
Stresten kurtulmak için fiziksel faaliyetlere ağırlık verirler
Enerjik ve ince kalabilmek için metabolizmalarının hızlanması gerekir.

0 Grubu’nun yemesi gerekenler:
Kırmızı et
Karaciğer
Beyaz et
Balık ve deniz ürünleri.
İyotlu tuz
Ispanak ve brokoli 

0 Grubu’nun yememesi gerekenler:
Tahıl ürünleri
Ekmek
Taneli sebzeler
Buğday (Buğdayda bulunan gluten maddesi, 0 grubundaki kişilerin kilo vermesini engellediği için buğday unundan yapılmış yiyeceklerden uzak durulmalıdır) 
Süt ürünleri ve yumurta
Sıvı yağ (özellikle de zeytinyağı).

Sağlık riskleri:
Ülser
Mafsal iltihabı

Uygun sporlar:
Aerobik (40-60 dk.) haftada 3-4 kez
Yüzme (30-45 dakika) haftada 3-4 kez
Jogging (30 dakika) haftada 3-4 kez
Ağırlık kaldırma (30 dakika) haftada 3 kez

0 Grubu için diyet örneği:
Sabah:
2 dilim mısır ekmeği,
tereyağı ya da fındık ezmesi
180 gram sebze suyu
Muz
Yeşil çay ya da ot çayı
Öğle:
180 gram haşlanmış dana eti
Ispanak salatası
Elma veya ananas
Su ya da soda
İkindi:
1 dilim elmalı kek
Yeşil çay ya da ot çayı
Akşam:
Kuzu pirzola
Haşlanmış brokoli
Haşlanmış patates
Karışık mevsim meyveleri

Öneriler:
Vitamin ve mineral takviyesi alın. (Özellikle B ve K vitaminleri)
0 kan grubundakilere uygun yiyeceklerde C vitamini ve D vitamini bol miktarda bulunmaktadır. Bu yüzden ekstra olarak C ve D vitamini almanız gerekmez.
Kanın pıhtılaşma gücü zayıf olduğu için doktora danışmadan A vitamini takviyesi almayın.
Süt ve sütlü besinler diyet listesinde bulunmadığı ve vücudun kalsiyum ihtiyacı karşılanmadığı için çeşitli haplarla kalsiyum takviyesi alın.